Okurlarım merhaba. Bu yazımda pandeminin neden olduğu sizde de merak uyandıracak bir değişimden ve sonuçlarından söz etmek istiyorum. Uzun yıllar Bursa’nın önde gelen spor kulüplerinden birinde sağlıklı yaşam ve spor programları bünyesinde egzersiz uzmanı olarak çalıştım. O yıllarda erkek üyeler kısa sürede sonuç alacakları vücut geliştirme programı oluşturmamızı talep ediyorlardı, bayan üyeler ise aerobik ve step derslerine kayıt yaptırıp kardiyo yaparak yaz öncesi fazla kilolarından kurtulmayı istiyor ve çok katı diyet programları uyguluyorlardı.
Çoğunluğu o bölgenin hastanelerinden gelen sağlık çalışanlarından oluşan üyelerimize, sporun bir yaşam biçimi olduğunu düzenli yapılması gerektiğini, mevsimlik üyeliklerin yeterli olmadığını, sağlıklı yaşam için dengeli ve sağlıklı beslenmelerinin de çok önemli olduğunu her fırsatta anlatıyordum. Fiziksel fitnesslarının artması ile dinamik ve enerjik görünümleri yaşam kalitelerinin yüksekliği üyelerimizin eşlerinin ve çevrelerinin dikkatini çekmeye başlamıştı ve çok uzun zaman geçmeden öğrencilerimizin yakınlarından oluşan bir çok üyemiz vardı artık. Kocaman bir aile olmuştuk ve spor salonuna sığamıyorduk artık haftada üç gün hizmet veren salonumuz altı gün hizmet vermeye başlamıştı. Çoğunluğu eşlerden ve yakınlarından oluşan üyelerimin birlikte daha eğlenceli kas gelişimlerinin üst düzeyde olacağı beyin kas koordinasyonunu geliştirecek aynı zamanda zihinsel olarak onları rahatlatıp performanslarını da arttıracak farklı egzersiz metodları araştırmaya başladım. Bir çok eğitim aldım ve eşlerin birlikte yapabilecekleri egzersiz repertuarları ve koreografileri oluşturarak eğlenceli müzikler eşliğinde step, aerobik ve fonksiyonel antrenman seansları oluşturdum. İnsanlar zamanı eğlenceli şekilde spor yaparak paylaşmaktan mutluydu, erkekler vücut yapma sevdasından vazgeçmişti, vücut geliştirme programlarının ideal postüre ulaşmak üzerine yapmamıza itiraz etmiyorlardı.
Kadınlar daha fit görünüyordu, beslenmesine dikkat edenler istedikleri kiloya ulaşmıştı hepsi daha zinde dinamik ve her şeyde önce daha mutlu görünüyordu. Mesleki deformasyonları en aza inmiş ve aile bağları güçlenmişti. O yıllardan çok anım var, tabii ki onlardan beni en çok etkileyen birini sizinle burda paylaşmak isterim. Bir gün eşiyle birlikte spora gelen öğrencilerimden biri yanıma gelip “Hocam hiç enerjim yok, bugün 8 saat ameliyat yaptım çok zor bir gündü ama eşimi getirdim yine de zamanınız varsa sizinle bir kahve içelim sonra eve dinlenmeye gideceğim” demişti. Olur tabii ama biraz yürüyelim isterseniz sohbet ederiz dedim. Yürüyüş ile zihinsel olarak rahatlaması ve bedensel olarak yorularak daha rahat uyumasını sağlamak içindi. Hiç bir üyemi spor yapmadan yollamamak gibi bir hedefim vardı. O gün o sohbet bana da çok şey öğretti. Uzun bir yürüyüş yaptık bana annesinin rahmetli olurken ona bir vasiyet bıraktığını anlattı; “Oğlum bana söz ver, sana ameliyat olacak herkese beni ameliyat ediyormuşsun gibi önem vererek titizlik göster.” demiş. Eşi sporunu yapıp çıktığında biz bir buçuk saattir yürüdüğümüzü fark ettik bugün çok başarılı bir kalp damar profesörü olan üyem bana hocam yine ne yapıp edip bana spor yaptırmayı başardın demişti, gülüştük o gün ben güvenebileceğim bir insan daha kazanmıştım ona da yürüyüş yapmak iyi gelmişti. Bir gün sonra eşi gelip bana teşekkür etti eşinin her zamankinden daha rahat uyuduğunu anlattı, her yıl bir spor salonuna üye olup birkaç haftadan fazla devam edemediklerini anlatmıştı oysa ki buraya 8 yıldır düzenli olarak devam ediyorlardı. “Hayatımıza ne çok şey kattınız hocam biz sizi ailemizden hissediyoruz çocuğumuza bile spor yapma alışkanlığı kazandırdınız.” Diyerek teşekkür etmişti.
Aslında bu şans karşılıklıydı ben de ne kadar şanslıyım ki, birbirinden değerli insanlar kazanmıştım. Egzersiz yapmak tek başına bir alışkanlık değil, hayata bakış açınızdır ve yaşam biçiminizdir. O günlerde kazandığım insanlar bugün hala hayatımda ve hepsi egzersiz yapmayı sürdürüyor, bu benim en büyük ödülüm. O günlerde ailemiz kalabalıklaştıkça güçleniyorduk bugün ise insanlar pandemi nedeni ile toplu olarak kalabalık ve kapalı alanlarda spor yapmaktan kaçıyor artık. Bu durum bizim gibi butik kişiye özel hizmet veren antrenman salonlarına rağbeti arttırdı tabii ki. Birçok kişi sosyal mesafeye ve hijyene dikkat eden butik antrenman salonlarına yöneldi.
Pandemiden önce pilates stüdyomuzun çoğunluğunu kadın üyeler oluşturuyordu, pandemi döneminde ise kadın müşterilerimizin eşlerinin ve çocuklarının bize katılması ile öğrenci profilimiz tamamen değişti. Son dönemlerde çeşitli nedenler ile yediden yetmiş yediye bizimle egzersiz yapmayı seçen öğrencilerimiz var. Öğrencilerimin büyük bir kısmı eski yıllardan eşleri ile zamanı paylaşmayı seven pilatesin sağladığı faydalardan yararlanmayı istedikleri gibi çocuklarınında sağlıklı, bedensel ve ruhsal gelişimde önem verdikleri kadar güven ortamında olmalarına da önem veriyorlar. Maalesef teknoloji ve pandeminin kapanmayla yarattığı hareketsizlik çocukların duruşlarını bozdu ve iskelet sisteminde deformasyonlara neden oldu.
Pandemi nedeni ile sosyal alanların güvensizliği eve kapanan birçok çocuğu ve aileyi asosyal yaptı ve bu durum birçok psikolojik rahatsızlığa sebep oldu. Pilates egzersizinin rehabilite edici etkisi ve nefes tekniğinin iyi hali desteklemesi ve pilates stüdyomuza gelen herkesin bize güven duyması ve rahat etmesi bizim kendimizi geliştirmemize ve daha çok çalışmamıza vesile oluyor.
Erkek öğrencileri oldukça fazla olan bir pilates stüdyosu olmamızın yanı sıra mutaassıp ailelerin de bizi tercih etmesi ve onlar için ayrılan bölümde evlerindeki kadar rahat etmeleri çok değerli. Belki de bu mesleği bu kadar çok sevmemin asıl nedeni sporun insanlara ne kadar iyi geldiğini görmek ve sporun dili, dini ve ırkı olmamasıdır.
Semra Kılıç