Pilates metodunun yaratıcısı Joseph Pilates 1880’li yıllarda Mönchengladbach, Almanya’da dünyaya gelmiştir. Doğduğu andan itibaren raşitizm, astım , ateşli romatizma ve zayıf bir solunum sistemi ile boğuşmuştur. Babası, Heinrich Friedrich Pilates ödüllü bir jimnastikçi, annesi Helena Pilates ise ilaç ya da ameliyatsız iyileştirme konusunda bir doğal tedavi uzmanıydı.
Çocukluk sürecini sürekli evde sağlık sorunları ile geçiren Joseph Pilates, ailesinin alt yapısıyla iyileştirme felsefesini benimsemiştir. Aynı zamanda yaşam tarzına, hareket alanına ve sağlığa olan ilgisini etkilemiştir. Çocukluğunu dört duvar arasında geçiren Joe sıhhatini bulmak, zihin ve bedenini en üst seviyede kuvvetlendirmenin yollarını aramaya başlamıştır. Erken yaşlarda iyi çalıştırılmış bir beden ile aynı ölçüde eğitilmiş bir aklı birleştirilmiş ideal insan kavramı onun hep ilgisini çekmiştir. Bedenini geliştirmek için boks, eskrim, güreş , dans ve jimnastik ile uğraşırken zihnini geliştirmek ve ruhunu dengede tutmak için yoga ve zen meditasyonları ile ilgilenmiştir.
Böylece yogadan aldığı ilham ile Joe, pilates egzersiz methodunu geliştirmiştir. Pilates egzersiz rejimine göre fiziksel fitness, zihin ve beden aktif olarak bağlantılı olmalıdır. Tüm vücut sağlığı; zihin, beden ve ruh üçlüsünün birbiriyle koordineli gelişimidir. Joseph Pilates, “TÜM VÜCUT SAĞLIĞI” kitabında egzersiz, diyet, hijyen ve düzenli uyku alışkanlığı, bol miktarda güneş ışığı, temiz hava, iş hayatında bir denge, boş zamanlarda yapılan aktivite ve rahatlama gibi günlük hayatın içinde olması gerekenlerin önemini sıralamıştır.
Her iki egzersiz metodunu uygulayan ve uygulatan bir eğitmen olarak şunu söyleyebilirim ki, pilates egzersizlerinin dinamizmi ve fiziksel fitnese ulaşmak için pilates egzersizlerinin yoga egzersizlerine göre akıcı bir şekilde ritim duygusu ile uygulanması beni hep mutlu etmiştir.
Yoga ise daha durağan, iyilik halini arttırmak, stresi azaltmak, sağlıklı kalmak için uygulanan bir egzersiz şeklidir. Belki de biz sporcular fiziksel fitnesse ulaşmak için daha yüksek efor sarf etme beklentisine girmekteyiz. Kontrol sahibi olmak için tüm egzersizleri sırasına uygun form, diziliş, eforu anlamak ve sürdürebilmek, tüm hareketleri ritim ve akış duygusuyla yaparak bu dinamizmi yaşamak isteriz. Bu ritim ve akış, eklemlere yüklenen stresi azaltır. Parça parça olan hareketlerin bir bütüne dönüşmesini sağlar ve belli prensipler doğrultusunda uygulanır.
Pilates hareket prensipleri, başarılı pilates egzersizlerinin performansı için önemli unsurlardır. Bu prensiplerden en önemlisi yoga ve pilates egzersizlerini birbirine bağlayan nefes teknikleridir. Nefes, zihin ve beden arasındaki bağlantıyı kurmamızı sağlar. Farklı şekillerde uygulansa da bana göre nefes, yoga ve pilatesin en güçlü bağıdır. Pilateste kullandığımız nefes, farkındalığı uyandırmak, dokularımız arasındaki oksijen geçişini artırmak ve akciğer kapasitesini artırmak için her harekete entegre edilmiştir.
Pilateste dengeli kas gelişimi, nefes kadar önemlidir. Yoga egzersizleri bedeni güçlendirirken aynı zamanda gevşeme ve esnetmeyi de temel alır. Pilateste ise daha çok dinamik esnetmeler vardır, kaslar güçlenirken aynı zamanda hareket dinamizmi içinde esnetilir. Pilates veya yoga temelde ihtiyaç duyduğunuz egzersiz yöntemini kendiniz seçebilirsiniz. Her iki egzersiz de sizde var olan enerjiyi ve potansiyeli ortaya çıkarmanızı sağlayacaktır. Yeter ki ne zaman ve neye ihtiyaç duyduğunuzu bilin.
Semra Kılıç